Teklif Al
INTERNATIONAL

Masak Politikası

Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi ve Terörizmin Finansmanı İle Mücadele Türkiye’de yürürlükte olan kanunlara göre suçtan elde edilen gelirin finansal sistem kullanılarak aklanmaya çalışılması ve bu gelirin terörün finansmanı için kullanılması suç olarak kabul edilmektedir. Günümüz dünyasında birçok ülkede faaliyet gösteren mali istihbarat birimlerinin fonksiyonu suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanı ile mücadele etmektir. Ülkemizde bu mücadele esas itibariyle, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı olarak görev yapan Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) Başkanlığı’nca yürütülmektedir.

MASAK tarafından suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanının engellenmesi amacıyla yürürlüğe alınmış Kanun, Yönetmelik ve Tebliğler bütünü ile Şirketimizin de içinde bulunduğu birçok finansal sektör kuruluşu “yükümlü” olarak sayılmış ve bu kapsamda risklerin etkin bir şekilde yönetimi amacıyla yükümlü şirketler ve çalışanları için bir dizi yükümlülük düzenlenmiştir. Bu kapsamda Şirketimiz ve çalışanlarımız tarafından uyulması gereken temel ilkeler, yükümlülükler ve bu yükümlülüklerin ihlali sonucundaki cezalar hakkındaki mevzuata aşağıdaki adresten ulaşabilirsiniz:

https://masak.hmb.gov.tr/yukumlulere-iliskin-mevzuat Müşterilerimizi, iş ortaklarımızı ve tedarikçilerimizi tanımak, onlar hakkında bilgi sahibi olmak Şirketimizde geçerli olan risk yönetiminin bir parçasıdır. Şirketimiz, yürürlükteki risk yönetimi politikaları gereği, müşterilerine sunduğu ürün ve hizmetlerin suç gelirlerinin aklanması ve terörün finansmanı gibi mali suçlara yönelik kullanılmasını engellemek amacıyla önlemler oluşturmuştur.

Şirketimizde bu anlamda MASAK mevzuatı ve Swiss Gold politikaları uyarınca gereken kimlik tespit ve teyidi süreçleri uygulanmakta, riskli kişi ve kuruluşlarla iş ilişkisi kurulmaması veya detaylı inceleme yapılması, talep edilen riskli işlemlerin gerçekleştirilmemesi ve şüpheli işlemlerde yasal raporlama yükümlülüklerinin değerlendirilmesi gibi aksiyonlar alınmaktadır.

Bu bağlamda aşağıda örnek olarak verilen durumlar şüpheli işlem olarak değerlendirilir. Yürürlükteki kanun ve yönetmelik ile Şirket politika ve prosedürlerine uygun olarak kimlik ve adres tespiti yapılamayan ya da iş ilişkisinin amacı hakkında yeterli bilgi edinilemeyen durumlar. İşlem yapılırken normalde herkesin vermesi gereken bilgilerin verilmesinde isteksiz davrananlar, çok az veya gerçek dışı bilgi verenler, doğruluğundan şüphe edilen belge ibraz edenler, isimsiz veya hayali kişiler adına sözleşme düzenletmek isteyenler.

Daha önce elde edilen müşteri kimlik bilgilerinin yeterliliği ve doğruluğu konusunda şüphe doğuran ve bu nedenle kimlik tespit ve teyidinin yapılamadığı durumlar. Gerçek kimliğini saklamak suretiyle farklı bir isim altında sözleşmeler düzenletmek isteyen, başvuru ve bilgi formlarını doldurmaktan kaçınan, yanıltıcı ve teyidi mümkün olmayan bilgiler verenler, Ambargo listelerinde adı geçen kişi ve kuruluşlar.

Formlar ve belgeler üzerinde yer alan imzaları konusunda uyuşmazlık tespit edilen kişiler, Mali durumu ile ilgili yanıltıcı beyanlarda bulunanlar; yapmak istediği işlemin, talep ettiği sigorta teminatının, beyan ettiği amaca ve gelire uygun düşmediğinden şüphe edilen kişiler.